TURKCE FIKRA 01 10 2006
DepresyonAdamın biri bir gün bara gider ve barmenden 8 bira ister ve barmenadama "Beyfendiherhalde zor bir gün geçirdiniz?" der. Adam "Bugün oğlumun eşcinsel olduğunu öğrendim." der ve biraların hepsini birdikişte içer kalkar.Yine aynı adam ertesi gün aynı barmenden 8 bira ister ve barmen yineaynı soruyu yöneltir. Adam "Bugün erkek kardeşimin eşcinsel olduğunu öğrendim der ve biraları yine bir dikişte içer ve kalkar.Ertesi gün aynı adam aynı barmenden 8 bira ister ve barmen sorar:"Beyfendi sizin ailenizde hiç kadından hoşlanan yok mu? Adam efkarlı bir şekilde cevap verir: "Var. Karım."
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
üç bit birgün
3 bit birgün bir kadının göbeğinde toplanmışlar. bitlerden birisi demişki. biriniz yukarıya biriniz arka tarafa, ben ise aşağıya doğru gideceğim. yarım saat sonra aynı yerde buluşalım ne gördüğümüzü birbirimize anlatırız demiş.yarım saat sonra buluşmuşlar,yukarıya çıkan bit; yukarıda 2 tane dağ vardı kocamandı çıka çıka bitiremedim, yoruldum geri döndüm,ikinci bit ben ise kos kocaman 2 dağ arasında sıkıştım kaldım, birde zort diye bir sesten sonra bir koku geldiki sormayın demiş,
üçüncü bite sıra gelince eee sen niye böyle sırıl sıklamsın demişler başlamış anlatmaya.Aşağıya inince bir ormanın içinde kayboldum,derken karşıma kocaman bir yılan çıktı, neyseki bir mağara buldum ve içine saklandım, gitti geldi yakalayamadı, gitti geldi yakalayamadı derken bir süre böyle..baktı olacak gibi değil tükürüp kaçtı pezevenk!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
1 Yahu sen inşaat mühendisiydin di mi? - Evet?? - Baksana bu bina yıkılır mı? - Ne bileyim ben,bisürü testi var bu işin öyle karpuza vurur gibi anlaşılmaz bu işler! - Ne biçim mühendissin lan sen? -....... 2 - Bölüm ne? - Makine mühendisliği - Kaç tane kız var ağbi sizde ?? -........ 3 - Ne çıkacan mezun olunca? - Gemi inşaat muhendisi. - Ha, kaptan felan yani. - Yok ebe olacaz. 4 - Mesleğin ne evladım? - Kimya muhendisiyim amca. - Sabun, şampuan felan... - Yok amca öyle değil; Daha bi zor. 5 - Abi senin bölüm bilgisayardı di mi? - Evet? - Ya 6 haneli icq numarası nası aliyoruz? Öğretmişlerdir size.... - (tabi tabi. okulda ders var ICQ101 diye) Ama, öğretmediler, bilmiyorum. 6 -Ne mühendisisin? -Endüstri mühendisi -Ne endüstrisi? 7 Arkeoloji bölümünde Okuyan bir kişi tarafından, bilgisayar mühendisliğinde okuyan bir kişiye yöneltilmiş soru: - Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun dimi? - Evet. - Size hacker'lik yapmayı öğretiyorlar mı, böyle bir ders var mı? - Lan, siz de tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mı? -?! 8 - Abi nerde okuyodun sen? - Makine mühendisliği - 4 yıllık mı? 9 - Ne mühendisisin? - Bilgisayar - Bu bilgisayarlar nasıl çalışıyorlar kuzum? - İçlerinde elektronik devreler var, ikili mantığa göre... - ??! - Boşver, sen tak fişi çalışır onlar.. 11 - Bilgisayar mühendisliğini kazandığına göre çok zeki olmalısın. - Yok ya o kadar değil. - Salak mısın yani? 12 - Emre aslanım sen makine mühendisiydin de mi? - Evet mahmut amca. - Vallahi tebrik ederim seni.. ya bu arada bizim şofben bozuldu, MÜsait olduun bi zaman diyodum. 16 - Hmm yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?- Bilgisayar yazılımı üzerine. - Yazı mı yazyorsun yani bilgisayarda? - Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle) 17 - Ahmet makina mühendisliği zor muydu? - Tabi olum. termo,mukavemet, akışkanlar.. bunları geçene Kadar arkamdaki kıllar ağardı. - Helal olsun valla.ya benim evdeki musluğa bi bakıverse Lan, damlatıyo kaç gündür.. o da akışkan sonuçta. he ne dersin? - Allah belanı versin derim başka bişey demem. 18 - Sen şimdi ne okuyodun? - Bilgisayar mühendisliği - Evladım boşuna okuyosunuz siz, şimdiki çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlanbütün gün internet cafede. - Tabii amca, anlıyorum.. 19 Işçilerin yeni girmiş makine mühendisi hakkındaki yorumları: - Bak mesela şu yeni giren mühendis var ya.. - hee. - CNC'nin "S" sinden bile anlamıyo.. - CNC'de "S" var mı ki lan? - Neyse işte anlamıyooo.. 20 - Ne okuyorsun sen? - Peyzaj mimarlığı - Ne yapar o? - Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve yolların.... - Ha yani bahçıvan olucan! - - kırsal sınavı sonrası.... - bölüm ne abi senin?? - jeodezi ve fotogrametri mühendisliği...(yine anlamicak) - ne abi? - harita mühendisliği abi!!! (toobee!!) - harita mı çiziyosunuz abi :)) - ebenin haritasını çizioz....
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++>>>> >>>>ISTE KADIN ZEKASI......> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>John isten cikmadan once> karisini evden arar;> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>- Tatlim, patron bir kac> arkadasiyla beraber komsu> >>>> >>>> >>eyaletteki buyuk golde balik> avlamaya gidecek, benim> >>>> >>>> >>de gelmemi istiyor. Bu hafta> sonunu orada gecirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi bir firsat. Benim> icin> >>>> >>>> >>yeteri kadar giysi ve olta takim> cantami hazirlar> >>>> >>>> >>misin? Direkt ofisten cikacagiz> ve gecerken evden> >>>> >>>>> >>>> >>cantalari alirim. Ha, yeni ipek mavi pijamami da> >>>> >>>> >>koymayi unutma.> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>Karisi biraz iskillenir. Fakat> kocasinin istediklerini yapar.> >>>> >>>> >>Hafta basinda adam eve gelir,> biraz yorgundur ama iyi> >>>> >>>> >>gozukmektedir. Karisi onu> karsilar ve cok balik tutup> >>>> >>>> >>tutmadigini sorar. John:> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>- Evet canim, epey balik tuttuk.> Fakat sana soyledigim pijamayi cantaya koymamissin.> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>Karisi:> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>-Olta takim cantasina> >>>>koymustum!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++Karacı'ların komutanı bir asker çağırmış. Asker - "Emret komutanım"> >>>>>>>diyerek> >>>>>>>yanına gitmiş. Komutanı> >>>>>>>Yere yatmasını istemiş.> >>>>>>>Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş> >>>>>>>asker> >>>>>>>kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz> >>>>>>>ezilmiş.> >>>>>>>Komutan diğerlerine dönerek :> >>>>>>>"İşte cesaret" demiş.> >>>>>>>Havacı'ların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine;"Emret> >>>>>>>komutanım"diyerek komutanının yanına gitmiş.> >>>>>>>Komutanı helikoptere binmesini emretmiş.> >>>>>>>Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra Komutani askere> >>>>>>>aşağıya> >>>>>>>paraşütsüz atlamasını emretmiş. Asker de Emre itaat etmiş ve >atlamış.> > >>>>>>>Yere> >>>>>>> çakılmış ve can vermiş. Komutan da digeri gibi dönerek : "İşte> >>>>>>>cesaret"> >>>>>>>demiş.> >>>>>>>Sıra gelmiş Denizci'lerin komutanına. Komutan askerini >çağırmış.Asker> > >>>>>>>çakı> >>>>>>> gibi hazırola geçmiş ve; "Emret komutanım" demiş.> >>>>>>>Komutan :"Derhal denize atla ve 30 dakika yüzeye çıkma" demiş.> >>>>>>>Asker : "S.kt.r y.vş.k g.t.n yiyosa sen atla!" demiş. >Komutan,diğer> >>>>>>>komutanlara dönerek :> >>>>>>>"İşte asıl cesaret budur" demiş...
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
BEBEK
Nihayet Mars'a insanlı ilk uzay uçuşu gerçekleşir ve uzay aracı gezegene iner. Görevli astronot dışarı çıkar ve atmosfer yapısını kontrol eder. Meğerse Mars'ta da soluk almaya elverişli bir atmosfer vardır. Astronot uzay elbisesini ve başlığını çıkarır... Burası ormanlarla çevrili yemyeşil bir vadidir... Bir müddet yürüdükten sonra, cayırın ortasında beyaz çitlerle çevrilmiş çok şirin bir ev görür. Ön kapıya yönelir ve kapının açık olduğunu farkedince içeri girer. Kulak kabartınca, mutfak tarafından sesler geldiğini farkeder, seslerin geldiği tarafa doğru ilerler. O da ne! Astronotun daha önce hiç görmediği güzellikte sarışın ve çok güzel fizikli bir kadın ocağın başında durmuş elindeki kepçeyle bir kazanı karıştırmaktadır. Kadın kepçeyle karıştırdıkça kazandan fokurtular ve buharlar yükselmektedir. Durumu bir müddet seyreden astronot nihayet konuşmaya başlar: "Merhaba Marslı... Ben Dünya'dan geliyorum.. Sen burada böyle ne yapıyorsun?" Kadın ona doğru döner ve gülümser: - "Merhaba dünyalı.. Mars'a hoş geldin.. Gördüğün gibi ben burada bebek yapıyorum.." - "Ne? bebek mi yapıyorsun ? Nasıl yani?" "Bak gör..." der kadın ve kazanı karıştırmaya devam eder... Nihayet fokurtular iyice yükselince kadın kepçeyi kazana son bir kez daldırır ve kazanın içinden bir bebek çıkarır... Anlaşılan Marslılar bu şekilde bebek yapmaktadırlar. Astronot: - "Çok şaşırtıcı... Ama biz Dünya'da bebekleri böyle yapmayız...." der. Kadın şaşırarak: - "Öyle mi?" Peki Dünya'da bebekler nasıl yapılıyor?" diye sorunca astronotun gözleri parlar: - "Gel yatak odasına gidelim, sana Dünya'da nasıl bebek yapıldığını göstereyim..." der. Astronotla Mars'lı kadın yatağa girerler. Yarım saatlik çok ateşli bir sevişmeden sonra astronot arkasına yaslanınca Mars'lı kadın şaşkın bakışlarla: - "Eee, hani bebek nerde?" diye sorunca astronot: " Bebeğin gelmesi daha dokuz ay alır..." der. Az önceki sevişmeden müthiş zevk alan ve tekrarını bekleyen kadın, iştahla astronotun aletine gözlerini diker ve şöyle der: "Eee, bu kaşığı niye çıkardın o zaman? Tekrar sokup karıştırmaya devam etsene..." CEHENNEM Adam öbür dünyayı boylamıştı... Günah hanesi de hayli kabarık olduğu için cehennemi boylamış... Cehennemin kapısında onu, zebanilerin halka ilişkiler uzmanı karşılamış ve adama: "Sana cehennemi gezdirmeden önce, buradaki yaşamın hakkında ilk bilgileri vereceğim" der ve sorar: - "İçkiyi sever misiniz?.." - "Ooo.." dedi adam... "O da soru mu?.. Ben niye buradayım sanıyorsunuz..." deyince zebani: - "O zaman pazartesi gecelerini çok seveceksiniz. Peki ya dansı sever misiniz?" deyince adam: - "Off.. Off.. Off.. Sabaha kadar dans etsem bıkmam ve yorulmam..." deyince zebani adama: - "Salı geceleri yaşadınız o zaman" der ve tekrar sorar: "Peki sigara içer misiniz?.." diye sorunca adam: - "Sigara, puro, esrar... İçilecek ne varsa içerim..." deyince zebani: -"Çarşamba geceleri tam size göre O gece düzenlenen partilerde her şey içilir... Peki sporu sever misiniz?" diye sorar. Adam ise: - "Tabii ki severim. Hele futbola bayılırım" der. Bunun üzerine zebani: "O zaman perşembe gecelerine de bayılacaksınız.. Dünyanın bütün futbolcuları ölünce buraya gelirler.. Cehennem ligi muhteşemdir..." deyince adam. "Bu nasıl cehennem" diye için için düşünür ve kendi kendine "İyi ki buraya düşmüşüz" der... Sonra adam zebaniye sorar... - "Peki ya, cuma, cumartesi ve pazar geceleri ne yapılır..." diye sorunca zebani: "Seks..." der. "O geceler sekse ayrılmıştır..." der. Bunun üzerine adam çok sevinir ve zebaniye: - "Ooo, çok iyi" der... "Bütün gece sevişebilirim.." Bunun üzerine zebani: - "Peki seksin hangi türlüsünü seversiniz?..." diye sorunca adamın tepesi atar ve zebaniye: - "Bana baksana sen.. Bende ibne tipi var mı?..." deyince zebani adamın kulağına eğilir ve fısıldar: - "O zaman hafta sonlarından nefret edeceksiniz!.." DOĞUM Adamın karısı gece yarısı doğum yapmıştı. Sabah olunca adamın ilk işi hastaneye telefon edip durumu sormak oldu. - Alo orası doğum servisi mi? - Evet efendim. - Servis şefi ile görüşebilir miyim? Tam o sırada hatlarda bir karışıklık olur ve müşterisiyle konuşan bir otomobil tamircisi hatta girer. Cazır cuzurt parazit sesleri ve hat düzelir. Adam: - "Alo... alo, sesim geliyor mu?" - Evet, devam edin. - Sesim şimdi daha iyi herhalde, sizinki de öyle. - Merak edilecek bir şey yok, burada her şey yolunda, onu iki gün içinde evinize yollarız. - Demek her şey normal..? - Aslında ne kadar zorluk çektiğimizi bilemezsiniz. Her tarafını elden geçirdik. İşe yaramaz hale gelen yerlerini değiştirdik. İki gün sonra da yeniden kullanmaya başlayabilirsiniz. - Nasıl yeniden kullanabilirim anlayamadım? - Hiç merak etmeyin, sonuçtan memnun kalacaksınız. Giriş deliğini daralttık, çok fazla genişlemişti... Her halde çok zor buluyordunuz.? - Ama! - Yoo, hayır, itiraz etmeyin, zorlandığınız belli. Sık sık yağlasanız iyi olur. Bu arada çıkış deliğini de açtık. Biraz tıkanmıştı da. - Çıkış deliği mi? - Hani gaz çıkan deliği. O kadar iyi açıldı ki, şimdi gaz çıkarırken sesini dinlemek bir zevk. - Ne dediniz? - Dediğim gibi her şey yolunda... Emin olmak için dün akşam bizzat kendim denedim. Her şey o kadar iyiydi ki zevkten mesut oldum. Bu sabah yedi kişi birden üstüne çıktık, "bana mısın" demedi. Artık öyle hızlı ki hiç sormayın çok memnun kalacaksınız.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
> >1. Dolmuşta para verme muhabbeti... > >Dolmuşçu: Arkadan vermeyen kaldı mı? > >Yolcular: Biz buradan uzattık eline gelmedi mi? > > > >2. Lokantada sipariş verme muhabbeti... > >- Garson: Arkadan ne alırsınız? > >- Müşteri: Sen önümdekini kaldır, sonra döner verirsin! > > > >3. Internet-cafe'de boş bilgisayar muhabbeti... > >- Müşteri: Acaba boşalan var mı? > >- Yönetici: Boşalan yok ama ilk kalkana siz oturacaksınız! > > > >4. Bilgisayarcıdaki OEM parça muhabbeti... > >- Müşteri: Sizde arama motoru var mı? > >- Satıcı: Yok, işlemci fanı var olmaz mı? > > > >5. İETT (İneklik Etme Taksi Tut) otobüslerindeki bilet muhabbeti... > >- Yolcu: Şöför bey biletim yok ineceğim yerde alıp atsam olmaz mı? > >- Şöför: Olmaz öyle, yolculara sor! > >- Yolcu: (Otobüsteki yolculara dönerek) > >- Biletim yok ineceğim yerde alıp atsam olur mu? > > > >6 Halk otobüslerindeki para verme muhabbeti... > >- Yolcu: (Önündeki bayana abanarak) > >- Şurdan bir öğrenci bir tam. > >- Bayan: (Parayı alıp şöföre uzatırken) - Şurdan bir hayvan bir öğrenci! > > > >7. Hocanın öğrencisini sınama muhabbeti... > >- Hoca: Oğlum kaç dua biliyorsun? > >- Öğrenci: Hocam dört... > >- Hoca: Hangileri bunlar? > >- Öğrenci: Üç kulhuvallah, bir elham! > > > >8. Çocuk ve hayvan abisi arasındaki muhabbet... > >- Anne: Bak ağlama çocuğum. Yoksa abi kızacak! Kız bakim abisi şuna... > >-Abisi: Sus lan, anas... s.. çocuğu! > > > >9. Namaz esnasında telefonu çalan adama yanındaki arkadaşı namazı > >bozmamaya gayret ederek müdahale eder... > >- Kul euzu birabbin nas - Yes'e bas > >- Melikin nas > >- Yes'e bas > >- İlahin nas > >- Yes'e bas
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Bir kadinla bir adam ayri ,ayri arabalarinda giderlerken carpisirlar. Ikisinin de arabasi mahvolur ama sans eseri ikisi de hic yara almadan kurtulur. Arabalarindan surunerek cikarlar ve kadin adama bakip: - Cok ilginc! Sen erkeksin ben de kadin. Arabalarimiz mahvoldu ama ikimize >de hicbir sey olmadi. Bu belki de tanisip, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur icinde birlikte yasamamiz icin bir isarettir,' der. Muthis heyecanlanan adam: - Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir saskinlikla. Kadin : - Bak, arabam hurdaya dondu ama bir sise sarap sapasaglam. Bu kesin bir isaret. Bu sarabi icip sansimizi kutlamaliyiz,' diye devam eder ve sarap sisesini adama uzatir. Adam siseyi alir, acar ve yarisini icip kadina verir. Kadin hemen sisenin mantarini kapatip adama geri uzatir. Bunun ustune adam sorar: - Sen icmeyecek misin? Kadin cevap verir : - Hayir, ben polisi bekleyecegim!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
SINAV SORUSU Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş : ''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış : "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
üç bit birgün
3 bit birgün bir kadının göbeğinde toplanmışlar. bitlerden birisi demişki. biriniz yukarıya biriniz arka tarafa, ben ise aşağıya doğru gideceğim. yarım saat sonra aynı yerde buluşalım ne gördüğümüzü birbirimize anlatırız demiş.yarım saat sonra buluşmuşlar,yukarıya çıkan bit; yukarıda 2 tane dağ vardı kocamandı çıka çıka bitiremedim, yoruldum geri döndüm,ikinci bit ben ise kos kocaman 2 dağ arasında sıkıştım kaldım, birde zort diye bir sesten sonra bir koku geldiki sormayın demiş,
üçüncü bite sıra gelince eee sen niye böyle sırıl sıklamsın demişler başlamış anlatmaya.Aşağıya inince bir ormanın içinde kayboldum,derken karşıma kocaman bir yılan çıktı, neyseki bir mağara buldum ve içine saklandım, gitti geldi yakalayamadı, gitti geldi yakalayamadı derken bir süre böyle..baktı olacak gibi değil tükürüp kaçtı pezevenk!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
1 Yahu sen inşaat mühendisiydin di mi? - Evet?? - Baksana bu bina yıkılır mı? - Ne bileyim ben,bisürü testi var bu işin öyle karpuza vurur gibi anlaşılmaz bu işler! - Ne biçim mühendissin lan sen? -....... 2 - Bölüm ne? - Makine mühendisliği - Kaç tane kız var ağbi sizde ?? -........ 3 - Ne çıkacan mezun olunca? - Gemi inşaat muhendisi. - Ha, kaptan felan yani. - Yok ebe olacaz. 4 - Mesleğin ne evladım? - Kimya muhendisiyim amca. - Sabun, şampuan felan... - Yok amca öyle değil; Daha bi zor. 5 - Abi senin bölüm bilgisayardı di mi? - Evet? - Ya 6 haneli icq numarası nası aliyoruz? Öğretmişlerdir size.... - (tabi tabi. okulda ders var ICQ101 diye) Ama, öğretmediler, bilmiyorum. 6 -Ne mühendisisin? -Endüstri mühendisi -Ne endüstrisi? 7 Arkeoloji bölümünde Okuyan bir kişi tarafından, bilgisayar mühendisliğinde okuyan bir kişiye yöneltilmiş soru: - Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun dimi? - Evet. - Size hacker'lik yapmayı öğretiyorlar mı, böyle bir ders var mı? - Lan, siz de tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mı? -?! 8 - Abi nerde okuyodun sen? - Makine mühendisliği - 4 yıllık mı? 9 - Ne mühendisisin? - Bilgisayar - Bu bilgisayarlar nasıl çalışıyorlar kuzum? - İçlerinde elektronik devreler var, ikili mantığa göre... - ??! - Boşver, sen tak fişi çalışır onlar.. 11 - Bilgisayar mühendisliğini kazandığına göre çok zeki olmalısın. - Yok ya o kadar değil. - Salak mısın yani? 12 - Emre aslanım sen makine mühendisiydin de mi? - Evet mahmut amca. - Vallahi tebrik ederim seni.. ya bu arada bizim şofben bozuldu, MÜsait olduun bi zaman diyodum. 16 - Hmm yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?- Bilgisayar yazılımı üzerine. - Yazı mı yazyorsun yani bilgisayarda? - Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle) 17 - Ahmet makina mühendisliği zor muydu? - Tabi olum. termo,mukavemet, akışkanlar.. bunları geçene Kadar arkamdaki kıllar ağardı. - Helal olsun valla.ya benim evdeki musluğa bi bakıverse Lan, damlatıyo kaç gündür.. o da akışkan sonuçta. he ne dersin? - Allah belanı versin derim başka bişey demem. 18 - Sen şimdi ne okuyodun? - Bilgisayar mühendisliği - Evladım boşuna okuyosunuz siz, şimdiki çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlanbütün gün internet cafede. - Tabii amca, anlıyorum.. 19 Işçilerin yeni girmiş makine mühendisi hakkındaki yorumları: - Bak mesela şu yeni giren mühendis var ya.. - hee. - CNC'nin "S" sinden bile anlamıyo.. - CNC'de "S" var mı ki lan? - Neyse işte anlamıyooo.. 20 - Ne okuyorsun sen? - Peyzaj mimarlığı - Ne yapar o? - Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve yolların.... - Ha yani bahçıvan olucan! - - kırsal sınavı sonrası.... - bölüm ne abi senin?? - jeodezi ve fotogrametri mühendisliği...(yine anlamicak) - ne abi? - harita mühendisliği abi!!! (toobee!!) - harita mı çiziyosunuz abi :)) - ebenin haritasını çizioz....
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++>>>> >>>>ISTE KADIN ZEKASI......> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>John isten cikmadan once> karisini evden arar;> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>- Tatlim, patron bir kac> arkadasiyla beraber komsu> >>>> >>>> >>eyaletteki buyuk golde balik> avlamaya gidecek, benim> >>>> >>>> >>de gelmemi istiyor. Bu hafta> sonunu orada gecirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi bir firsat. Benim> icin> >>>> >>>> >>yeteri kadar giysi ve olta takim> cantami hazirlar> >>>> >>>> >>misin? Direkt ofisten cikacagiz> ve gecerken evden> >>>> >>>>> >>>> >>cantalari alirim. Ha, yeni ipek mavi pijamami da> >>>> >>>> >>koymayi unutma.> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>Karisi biraz iskillenir. Fakat> kocasinin istediklerini yapar.> >>>> >>>> >>Hafta basinda adam eve gelir,> biraz yorgundur ama iyi> >>>> >>>> >>gozukmektedir. Karisi onu> karsilar ve cok balik tutup> >>>> >>>> >>tutmadigini sorar. John:> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>- Evet canim, epey balik tuttuk.> Fakat sana soyledigim pijamayi cantaya koymamissin.> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>Karisi:> >>>> >>>> >>> >>>> >>>> >>-Olta takim cantasina> >>>>koymustum!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++Karacı'ların komutanı bir asker çağırmış. Asker - "Emret komutanım"> >>>>>>>diyerek> >>>>>>>yanına gitmiş. Komutanı> >>>>>>>Yere yatmasını istemiş.> >>>>>>>Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş> >>>>>>>asker> >>>>>>>kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz> >>>>>>>ezilmiş.> >>>>>>>Komutan diğerlerine dönerek :> >>>>>>>"İşte cesaret" demiş.> >>>>>>>Havacı'ların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine;"Emret> >>>>>>>komutanım"diyerek komutanının yanına gitmiş.> >>>>>>>Komutanı helikoptere binmesini emretmiş.> >>>>>>>Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra Komutani askere> >>>>>>>aşağıya> >>>>>>>paraşütsüz atlamasını emretmiş. Asker de Emre itaat etmiş ve >atlamış.> > >>>>>>>Yere> >>>>>>> çakılmış ve can vermiş. Komutan da digeri gibi dönerek : "İşte> >>>>>>>cesaret"> >>>>>>>demiş.> >>>>>>>Sıra gelmiş Denizci'lerin komutanına. Komutan askerini >çağırmış.Asker> > >>>>>>>çakı> >>>>>>> gibi hazırola geçmiş ve; "Emret komutanım" demiş.> >>>>>>>Komutan :"Derhal denize atla ve 30 dakika yüzeye çıkma" demiş.> >>>>>>>Asker : "S.kt.r y.vş.k g.t.n yiyosa sen atla!" demiş. >Komutan,diğer> >>>>>>>komutanlara dönerek :> >>>>>>>"İşte asıl cesaret budur" demiş...
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
BEBEK
Nihayet Mars'a insanlı ilk uzay uçuşu gerçekleşir ve uzay aracı gezegene iner. Görevli astronot dışarı çıkar ve atmosfer yapısını kontrol eder. Meğerse Mars'ta da soluk almaya elverişli bir atmosfer vardır. Astronot uzay elbisesini ve başlığını çıkarır... Burası ormanlarla çevrili yemyeşil bir vadidir... Bir müddet yürüdükten sonra, cayırın ortasında beyaz çitlerle çevrilmiş çok şirin bir ev görür. Ön kapıya yönelir ve kapının açık olduğunu farkedince içeri girer. Kulak kabartınca, mutfak tarafından sesler geldiğini farkeder, seslerin geldiği tarafa doğru ilerler. O da ne! Astronotun daha önce hiç görmediği güzellikte sarışın ve çok güzel fizikli bir kadın ocağın başında durmuş elindeki kepçeyle bir kazanı karıştırmaktadır. Kadın kepçeyle karıştırdıkça kazandan fokurtular ve buharlar yükselmektedir. Durumu bir müddet seyreden astronot nihayet konuşmaya başlar: "Merhaba Marslı... Ben Dünya'dan geliyorum.. Sen burada böyle ne yapıyorsun?" Kadın ona doğru döner ve gülümser: - "Merhaba dünyalı.. Mars'a hoş geldin.. Gördüğün gibi ben burada bebek yapıyorum.." - "Ne? bebek mi yapıyorsun ? Nasıl yani?" "Bak gör..." der kadın ve kazanı karıştırmaya devam eder... Nihayet fokurtular iyice yükselince kadın kepçeyi kazana son bir kez daldırır ve kazanın içinden bir bebek çıkarır... Anlaşılan Marslılar bu şekilde bebek yapmaktadırlar. Astronot: - "Çok şaşırtıcı... Ama biz Dünya'da bebekleri böyle yapmayız...." der. Kadın şaşırarak: - "Öyle mi?" Peki Dünya'da bebekler nasıl yapılıyor?" diye sorunca astronotun gözleri parlar: - "Gel yatak odasına gidelim, sana Dünya'da nasıl bebek yapıldığını göstereyim..." der. Astronotla Mars'lı kadın yatağa girerler. Yarım saatlik çok ateşli bir sevişmeden sonra astronot arkasına yaslanınca Mars'lı kadın şaşkın bakışlarla: - "Eee, hani bebek nerde?" diye sorunca astronot: " Bebeğin gelmesi daha dokuz ay alır..." der. Az önceki sevişmeden müthiş zevk alan ve tekrarını bekleyen kadın, iştahla astronotun aletine gözlerini diker ve şöyle der: "Eee, bu kaşığı niye çıkardın o zaman? Tekrar sokup karıştırmaya devam etsene..." CEHENNEM Adam öbür dünyayı boylamıştı... Günah hanesi de hayli kabarık olduğu için cehennemi boylamış... Cehennemin kapısında onu, zebanilerin halka ilişkiler uzmanı karşılamış ve adama: "Sana cehennemi gezdirmeden önce, buradaki yaşamın hakkında ilk bilgileri vereceğim" der ve sorar: - "İçkiyi sever misiniz?.." - "Ooo.." dedi adam... "O da soru mu?.. Ben niye buradayım sanıyorsunuz..." deyince zebani: - "O zaman pazartesi gecelerini çok seveceksiniz. Peki ya dansı sever misiniz?" deyince adam: - "Off.. Off.. Off.. Sabaha kadar dans etsem bıkmam ve yorulmam..." deyince zebani adama: - "Salı geceleri yaşadınız o zaman" der ve tekrar sorar: "Peki sigara içer misiniz?.." diye sorunca adam: - "Sigara, puro, esrar... İçilecek ne varsa içerim..." deyince zebani: -"Çarşamba geceleri tam size göre O gece düzenlenen partilerde her şey içilir... Peki sporu sever misiniz?" diye sorar. Adam ise: - "Tabii ki severim. Hele futbola bayılırım" der. Bunun üzerine zebani: "O zaman perşembe gecelerine de bayılacaksınız.. Dünyanın bütün futbolcuları ölünce buraya gelirler.. Cehennem ligi muhteşemdir..." deyince adam. "Bu nasıl cehennem" diye için için düşünür ve kendi kendine "İyi ki buraya düşmüşüz" der... Sonra adam zebaniye sorar... - "Peki ya, cuma, cumartesi ve pazar geceleri ne yapılır..." diye sorunca zebani: "Seks..." der. "O geceler sekse ayrılmıştır..." der. Bunun üzerine adam çok sevinir ve zebaniye: - "Ooo, çok iyi" der... "Bütün gece sevişebilirim.." Bunun üzerine zebani: - "Peki seksin hangi türlüsünü seversiniz?..." diye sorunca adamın tepesi atar ve zebaniye: - "Bana baksana sen.. Bende ibne tipi var mı?..." deyince zebani adamın kulağına eğilir ve fısıldar: - "O zaman hafta sonlarından nefret edeceksiniz!.." DOĞUM Adamın karısı gece yarısı doğum yapmıştı. Sabah olunca adamın ilk işi hastaneye telefon edip durumu sormak oldu. - Alo orası doğum servisi mi? - Evet efendim. - Servis şefi ile görüşebilir miyim? Tam o sırada hatlarda bir karışıklık olur ve müşterisiyle konuşan bir otomobil tamircisi hatta girer. Cazır cuzurt parazit sesleri ve hat düzelir. Adam: - "Alo... alo, sesim geliyor mu?" - Evet, devam edin. - Sesim şimdi daha iyi herhalde, sizinki de öyle. - Merak edilecek bir şey yok, burada her şey yolunda, onu iki gün içinde evinize yollarız. - Demek her şey normal..? - Aslında ne kadar zorluk çektiğimizi bilemezsiniz. Her tarafını elden geçirdik. İşe yaramaz hale gelen yerlerini değiştirdik. İki gün sonra da yeniden kullanmaya başlayabilirsiniz. - Nasıl yeniden kullanabilirim anlayamadım? - Hiç merak etmeyin, sonuçtan memnun kalacaksınız. Giriş deliğini daralttık, çok fazla genişlemişti... Her halde çok zor buluyordunuz.? - Ama! - Yoo, hayır, itiraz etmeyin, zorlandığınız belli. Sık sık yağlasanız iyi olur. Bu arada çıkış deliğini de açtık. Biraz tıkanmıştı da. - Çıkış deliği mi? - Hani gaz çıkan deliği. O kadar iyi açıldı ki, şimdi gaz çıkarırken sesini dinlemek bir zevk. - Ne dediniz? - Dediğim gibi her şey yolunda... Emin olmak için dün akşam bizzat kendim denedim. Her şey o kadar iyiydi ki zevkten mesut oldum. Bu sabah yedi kişi birden üstüne çıktık, "bana mısın" demedi. Artık öyle hızlı ki hiç sormayın çok memnun kalacaksınız.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
> >1. Dolmuşta para verme muhabbeti... > >Dolmuşçu: Arkadan vermeyen kaldı mı? > >Yolcular: Biz buradan uzattık eline gelmedi mi? > > > >2. Lokantada sipariş verme muhabbeti... > >- Garson: Arkadan ne alırsınız? > >- Müşteri: Sen önümdekini kaldır, sonra döner verirsin! > > > >3. Internet-cafe'de boş bilgisayar muhabbeti... > >- Müşteri: Acaba boşalan var mı? > >- Yönetici: Boşalan yok ama ilk kalkana siz oturacaksınız! > > > >4. Bilgisayarcıdaki OEM parça muhabbeti... > >- Müşteri: Sizde arama motoru var mı? > >- Satıcı: Yok, işlemci fanı var olmaz mı? > > > >5. İETT (İneklik Etme Taksi Tut) otobüslerindeki bilet muhabbeti... > >- Yolcu: Şöför bey biletim yok ineceğim yerde alıp atsam olmaz mı? > >- Şöför: Olmaz öyle, yolculara sor! > >- Yolcu: (Otobüsteki yolculara dönerek) > >- Biletim yok ineceğim yerde alıp atsam olur mu? > > > >6 Halk otobüslerindeki para verme muhabbeti... > >- Yolcu: (Önündeki bayana abanarak) > >- Şurdan bir öğrenci bir tam. > >- Bayan: (Parayı alıp şöföre uzatırken) - Şurdan bir hayvan bir öğrenci! > > > >7. Hocanın öğrencisini sınama muhabbeti... > >- Hoca: Oğlum kaç dua biliyorsun? > >- Öğrenci: Hocam dört... > >- Hoca: Hangileri bunlar? > >- Öğrenci: Üç kulhuvallah, bir elham! > > > >8. Çocuk ve hayvan abisi arasındaki muhabbet... > >- Anne: Bak ağlama çocuğum. Yoksa abi kızacak! Kız bakim abisi şuna... > >-Abisi: Sus lan, anas... s.. çocuğu! > > > >9. Namaz esnasında telefonu çalan adama yanındaki arkadaşı namazı > >bozmamaya gayret ederek müdahale eder... > >- Kul euzu birabbin nas - Yes'e bas > >- Melikin nas > >- Yes'e bas > >- İlahin nas > >- Yes'e bas
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Bir kadinla bir adam ayri ,ayri arabalarinda giderlerken carpisirlar. Ikisinin de arabasi mahvolur ama sans eseri ikisi de hic yara almadan kurtulur. Arabalarindan surunerek cikarlar ve kadin adama bakip: - Cok ilginc! Sen erkeksin ben de kadin. Arabalarimiz mahvoldu ama ikimize >de hicbir sey olmadi. Bu belki de tanisip, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur icinde birlikte yasamamiz icin bir isarettir,' der. Muthis heyecanlanan adam: - Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir saskinlikla. Kadin : - Bak, arabam hurdaya dondu ama bir sise sarap sapasaglam. Bu kesin bir isaret. Bu sarabi icip sansimizi kutlamaliyiz,' diye devam eder ve sarap sisesini adama uzatir. Adam siseyi alir, acar ve yarisini icip kadina verir. Kadin hemen sisenin mantarini kapatip adama geri uzatir. Bunun ustune adam sorar: - Sen icmeyecek misin? Kadin cevap verir : - Hayir, ben polisi bekleyecegim!
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
SINAV SORUSU Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş : ''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış : "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
0 Comments:
Post a Comment
<< Home